Şubat ayının ben de çağrıştırdığı iki şey var; birincisi sevgililer günü, ikincisi ise sevgililer günü münasebetiyle birbirini sevmekten ölüp biten çiftlerin(?) sosyal medyaya ve whatsap’a atttığı fotograflar…
“Ayy canım kocama bakın, ne de romantik, hiçte unutmaz bugünleri” diye fotoğrafın altına yazılan yazılardan tutun, ” aşkımın sevgililer günü hediyesi, ne kadar şanslı bir kadınım” paylaşımlarına kadar ne ararsan var.( bu konuda erkekler daha muhafazakar olduğu için erkelerden bahsetmeden geçeceğim)
Herkes nispet yapma peşinde; eşiyle,işiyle ve hatta aldığı hediyeyle 🙂
Merak ettiğim bir şey var; eşinizle olan ilişkinizin her anını sosyal medyaya ve whatsapa attığınızda neyi ispatlamak istiyorsunuz ki ? Yani bizim neye inanmamızı istiyorsunuz ?
Çok mu mutlular diyelim, ya da aşka gel be! mi diyelim ?
Ben hayatta hep şuna inandım; kendine ve sahip olduğu şeylere güvenen, kalitesine inanan insanlar hiçbir şeyi ispat etme ve birilerinin gözüne sokma ihtiyacı hissetmez. Bir şeylerden şüphe eden ve etrafa ” hayır düşündüğünüz gibi değil,aslında biz çok iyiyiz bakın bu da benim ispatım” mesajını vermek isteyenler ise sosyal medya ve whatsapta suni aşk dolu paylaşımlar yapıyorlar.
İşte o yüzden inanmayın hanımlar, inanıpta eşlerinizin yanına gidip ” beni sevseydin sen de hediye alırdın” diye eşlerinizi sıkıştırmayın.
Ya da sizin aşkınızın ispatı böyle şeyler olmasın.
Hediye almak sevgi göstergesi olamaz.
Aşk sadece bir güne aitte olamaz..
Neredeyse kendi kendine hediye alıp, fotoğrafını çekip sanki eşi ona hediye almış gibi yapan tipleri tanıyorum ben. Eşini bir tanısanız bırakın bir hediyeyi güzel bir çift söz söylese öpüp başına koyacak. Maksat yukarıda da söylediğim gibi “etrafa vermek istediği mesaj”
Uyarıyorum çünkü 15 şubatta kimsenin “sevgililer günü sendromu” yaşamasını istemiyorum.
Bu konuda istisnalar olabilir tabii ki, gerçek bir aşka sahip olanlarda olabilir. Ama bizler reklamı sevmiyoruz, anlatabiliyor muyum ?
Tıpkı yediği,içtiği şeyin fotoğrafını atmaktan başka bir şey bilmeyen tiplere sinir olduğumuz gibi eşiyle her mahremiyetini paylaşan tiplere de sinir oluyoruz…
Ayıp olmasın diye sesimiz çıkmıyor sadece, yoksa hoş gördüğümüzden değil..
Madem öyle;
Yüreğinize sorun bir bakalım, ne kadar seviyorum ve ne kadar seviliyorum diye ?
Sevdiğim kişi için neler yapabilirim ve benim için neler yapabilir ?
Bana karşılı saygılı, kibar ve şefkatli mi ?
Eşlik,babalık vazifesini hakkıyla yapabiliyor mu yahut çabalıyor mu ?
Eğer yürekten bir “evetiniz” varsa ;
SEVGİLİLER ÖMRÜNÜZ UZUN OLSUN <3
Kübra Kartal