Çocukluğundan itibaren anne ya da babanı kurtarmak için büyüyor, onlara üzülüyor ve bu şekilde sana ait olmayanı yükleniyorsan yaşamın da sana ait olmaz.
Böyle çocuklar yetişkinliklerin de hep kurtarıcı, kendini feda eden, kendinden önce başkasını düşünen, başkalarının üzüntü ve acısına dayanamayıp hep kendinden, yaşamından ve parasından ödün veren ve hep kendini suçlu hisseden bir kişi haline gelir.
Eğer siz şu anda böyleyseniz bir bakın geçmişe ve hayatınızdaki bu döngüyü anlayıp, yüzleşin.
Ailenin yaşamını ailene ait olduğunu anlamalı ve bunu kabul etmelisin.
Ve evet başkalarının acılarını dindiren bir kurtarıcı bir kahraman olmaktan vazgeçmelisin.
Bir kurtarıcı bir kahraman olmanın en acı yani kendini kurtaramaman ve kendi kahramanın olamamandır.
Kahramanların kendine ait bir yaşamı yoktur.
O feda edilmiştir.
Hep başkasının acılarıyla meşguldür ve bu acılar ona acı çektirir.
Yapman gereken kendi içinde hissedeceğin suçluluğa dayanmak.
Bir kurtarıcı olduğunda içinde kaçtığında yüzleşmen gerek.
Bunu yapmanın yolu ise kahramanlıktan emekli olmandır.
Ziya Ünlütürk
Uzman Klinik Psikolog