Çocuk iktidar mücadelesi sergiliyor, kızıyor, öfkeleniyor ve kendini yere atmak istiyorsa, bu durum karşısında rahat olmak, etkilenmemek, pozitif veya negatif duygusal bir karşılık vermemek demektir.
Çocuk öfkelendiyse, öfkesini yaşamalıdır. Bu sırada çocukla dalga geçer gibi bir tavır da serginlenmemelidir. “Hadi bakalım şurada öfkelen, şurada iyice kız, git şuraları yumrukla” şeklinde yaklaşmak da doğru değildir.
Ama çocuğun öfkesini de yaşamasına, duyarsız bir sabır içinde müsade edilmelidir.
Tüm bunlar çocuğun o öfke anında, hırçınlık anında içerisinde birikmiş olan negatif duyguların boşalması için gereklidir. ‘Ağlama’, ‘bağırma’ , ‘atma’ demek doğru değildir.
Eğer elindeki bir şeyi atması çok rahatsız edici değil ve bunu alışkanlık haline getirmediyse atabilir. Eğer bu duyguyu yaşamasının bir anlık önüne geçilir ise, çocuk bu sefer elindeki küçük bir şey yerine daha büyük bir şeyle atma karşılığını gösterir.
Atmalar veya vurmalar alışkanlığa dönüşür ise çocuk bir oyun olarak sergiliyordur, kim bilir belki anne babasıyla iletişim yöntemi olarak kullanıyordur.
Ama çocuk öfke anında eline aldığı bir topu, zarar vermeyecek küçük bir şeyi atmak istediğinde, o öfke bastırılır ve sindirilir ise, “Nasıl atarsın deyip kolundan tutup ve sakın öfkelenmeyeceksin” denilir ise havası alınmayan düdüklü tencerenin patlaması gibi çocukta kontrolsüz öfke patlamalarına sebep olur.
Bu nedenle duyarsız bir sabır içerisinde kalınmalı ve çocuğu gözlemlemelidir. Çocuğun iktidar mücadelesini arzu ettiği şekilde yaşaması;
1. Anne-babasına o öfkelerin tesir etmediğini göstermek için,
2. Öfkesini doyasıya yaşayıp, düdüklü tencerenin havasının alındığı gibi, çocuğun da içindeki öfkenin bir şekliyle kanalize olmasını sağlar.
Daha sonra öfkesi dinmiş olan çocukla, negatif duyguları atmış olan çocukla sarmaş dolaş olmak için bir fırsattır bu.
Ancak buradaki önemli olan şart, bu ağlayışın iktidar mücadelesinden kaynaklanıyor olmasıdır.
Aksi takdirde duygusal yoksunluk içerisindeki çocuk kucaklanmalı ve teselli edilmelidir.
Birinde sevgi olmalı, diğerinde duyarsız bir sabır. Ebeveyn bu dengeyi iyi kurmalıdır.
Adem Güneş
————–