Yarışalım mı yarışmayalım mı?
Bu konuyla ilgili birbiri ile çatışan araştırmalar ve görüşler var. Bazı yaklaşımlar kesinlikle yarışmaya karşı.
Ben kendi görüşümü yazıyor ve her şey kararında ve amacına uygun olarak yapıldığında güzel diyorum.
Yarışmalı oyunlar oynanabilir ama sürekli olmadığı, çocukları olumsuz etkilemediği kazanan kaybeden süreci profesyonel olarak yürütüldüğü sürece.
Örneğin çuval yarışını ele alalım.
İki grupta kendi oyuncusuna tezahürat yaparken birden birisi hooop yere düşüveriyor! Diğeri final çizgisine doğru yaklaşırken yerdeki yavrumuz ayağa kalkabilmek için yoğun bir çaba sarfediyor.
Beline kadar çuvalın içindeyken ayağa kalkmak çok zor. O solucan gibi yerde kıvranırken alkışları bitiş çizgisine varan çocuk kazanıyor.
Oysa ki o kıvranarak zorla yerden kalkan çocuğun çabasının da alkışlanması gerekmez mi sizce?
Sadece kazanmak değil, sarf edilen gayretin önemi de vurgulanmalı değil mi?
Sürekli kazanmak yok, kaybediyoruz bazen.
Ama yılmıyoruz hiç.
Çabamız takdir edildikçe daha çok gayret ediyoruz.
O halde bu bilinci daha küçücükten aşılamak için kaybedenlerin çabasını da görmezden gelmeyelim.
Önemli olan bir yola baş koymak, amaç edinmek, o yolda deneyim kazanmak…
Doç. Dr. Saniye BENCİK KANGAL – Akademisyen Anne