Beni duyman için, sesimi yükseltip bağırmam mı gerekiyordu !
Ya da “canıma tak etti” deyip boşanma kapısını mı aralamalıydım ?
Ya da kendimi vurdum duymazlığa verip; anneliğimi, eşliğimi, ev hanımlığımı askıya mı almalıydım ?
Ne olurdu beni anlamak için biraz dinleseydin ?
O zaman defalarca kendimi sana anlatmak zorunda hissetmezdim.
“Dır dır etme artık” hakaretlerine de maruz kalmazdım.
Ne zaman yanına gelsem “ne oldu yine” demek yerine; “gel canım, bir sorun mu vardı?” deseydin ne kaybederdin?
Halbuki iş yerinde, çarşıda pazarda, konu komşu yanında ne de nazik, kibar oluyordun!
Göz ucuyla yandan yandan bakıp “bu benim kocam mı ? “ diye şaşırıp kalıyordum.
Senin “her kötülüğün” meğerse banaymış.
İyi de ben senin düşmanın mıyım?
Karın, hayat arkadaşın, çocuklarının annesi değil miyim ?
Önce bakışlarınla, sonra da sözlerinle beni ezmeseydin “otoritenin sarsılacağını, benim şımaracağımı mı düşünüyordun ?
Sen beni sarıp sarmalasaydın,sevgini hissettirseydin karşında şımaran ya da asi bir kadını değil, sana aşkla,tutkuyla bağlı bir kadını görürdün!
Artık görmeni istediğim tek şey; çektiğim acılar,ızdıraplar.
Herşeyden elimi eteğimi çektim.
Yoruldum, çok yordun beni.
Beklentilerimi teker teker elimden alıp yerlere attın, üzerine basıp çiğnedin!
Ben itilip kakılmaktan öyle bezdim ki.
Bırak kadınlığımı, insanlığımı unuttum ben.
Hayatımı, hayallarimi,beklentilerimi, mutluluğumu, herşeyimi ama herşeyimi elimden aldın sen !
Benden aldıkların sana da nasip olur sanma !
Blogger Kübra Kartal