Uyum sağlama yeteneği kazandırılmayıp, çocuğu “itaate” mecbur bırakan ebeveyn tavırları, bir çoğumuza pek yabancı gelmeyen türden olan tavırlardır.
Küçüklüğünden itibaren ebeveyni tarafından;
– Aç kalmakla, çöpçü olmakla, evde kalmakla tehdit edilen çocuk,
– Geri zekalı, kalın kafalı, beyinsiz herif nidalarıyla büyütülen çocuk,
– Polis ile, öcü ile, canavar ile, kedi köpek ile korkutulan çocuk,
– Evde söz hakkı olmayan, ailenin kararlarına katılmasına mani olunan,
– Sus, kapa çeneni, sen ne anlarsın diyerek “sindirilen” çocuk,
– Kendi odasına, kendi eşyalarına hükmetmesine izin verilmeyen çocuk,
– Adam olması için utandırılan, mahcup edilen, kaygılandırılan, korkutulan, annesiz babasız kalmakla ürkütülen çocuk,
– Bana bak bana, ne diyorsam o.
– Bir daha görürsem… Bu son olsun yoksa…
– Hele bir dediğimi yapma… gibi tehditlerle yetiştirilen çocuğun bir yanı, ne olursa olsun “itaat” etmek zorunda olan çocuktur.
Dr. Yaşar Kuru