Bugüne kadar her gün sabahın köründe kalkıp akşama kadar koşturduk, takdir eden olmadı.
Bizim iş dediğimiz şeye siz oyun dediniz, biz de emekçiyiz!
Sabah okula gitmek için yataktan kaldırıldık, gün içinde o kadar yorgun düştük ki mama sandalyesinde, bebek arabasında, oto koltuğunda, halının üstünde sızdık kaldık.
Çalışma saatlerimizi kendimiz belirlemek istiyoruz!
Egemen güçler her istediklerinde televizyon, telefon, bilgisayar aracılığı ile medyayı ele geçirmişken bize günde 20 dakika televizyon hakkı tanıdınız.
Eşitlik istiyoruz; siz de kullanmayın.
Bizim bin çabayla yaptığımız resim çalışmalarımızı, kırpık kağıtlarımızı çer çöp diye attınız.
Emeğimize saygı bekliyoruz!
Kalk oyun oyna, hadi resim yap, aktivite yap, odana git, okula git, ödev yap, parka in diyerek popomuza yer göstermediniz.
Gözünüz öylesine dönmüştü ki “aman koştursun da yorulsun, gece iyi uyur” diyecek kadar bencilleştiniz.
Vicdan istiyoruz!
Sokağa çıktık, eve katkımız olsun diye kozalak, taş, yaprak topladık, kapıdan içeri sokmadınız. Patronlardan sağ duyu bekliyoruz!
Çevresel ölçekte yaşadığımız kirlilik almış başını giderken siz ellerimizin, üstümüzün başımızın kirliliğine taktınız.
Daha geniş bir perspektiften bakılmasını öneriyoruz!
Bizi alışveriş merkezlerine, marketlere, paralı ve kapalı oyun alanlarına tıktınız.
Özgürlük, özgürlük, özgürlük istiyoruz.
İsteklerimiz siz yetişkinlerce yerine getirilene kadar GREVDEYİZ!
Yaşasın tam bağımsız çocukluk, yaşasın tüm çocukların kardeşliği!!!
Şermin Yaşar
Oyuncu Anne