Soğuk algınlığı ve grip hayatın bir gerçeğidir, fakat çocukların hasta geçirdikleri gün sayısını azaltmak için uygulanabilecek yöntemler bulunmaktadır.
Çocuğunuzu, onun her gün maruz kaldığı bitmek bilmeyen mikrop ve virüslerden korumak için ne yapabilirsiniz? Ne yazık ki, bazı yönlerden, çocukken hasta olmak bu işin bir parçasıdır.
Uzmanlar, “hepimiz bu dünyaya deneyimsiz bir bağışıklık sistemiyle geliriz.” diyor. Çocuklar, yavaşça mikroplarla, virüslerle ve diğer organizmalarla savaşarak bağışıklık sistemlerini kurarlar.
Bu yüzden pek çok çocuk doktoru, yılda birden fazla soğuk algınlığı, grip başlangıcı ya da kulak iltihabını normal görebilir. Fakat çocuğunuzun bağışıklık sistemi güçlendirecek başka sağlıklı alışkanlıklar vardır.
Çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendirecek 7 yöntem
1. Daha çok meyve ve sebze verin
Havuç, yeşil fasulye, portakal, çilek; hepsinin C vitamini ve karoten gibi bağışıklık sistemini güçlendiren bitkisel besin maddeleri içerdiği belirtilmiştir. Bitkisel besin maddeleri, mikroplarla savaşan akyuvarların ve hücre yüzeylerini örterek virüsleri engelleyen interferonların vücutta üretimini artırır.
Araştırmalar gösteriyor ki bitkisel besin maddeleri bakımından zengin yemek alışkanlıkları sizi yetişkinlikte kanser ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklardan korur.
2. Uyku süresini artırın
Yetişkinler üzerinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki uyku yetersizliği, mikroplarla ve kanser hücreleriyle savaşan bağışıklık sisteminin silahları doğal öldürücü hücreleri azaltmakta ve bu da sizi hastalıklara daha açık hale getirmektedir.
Peki, çocuklar ne kadar uykuya ihtiyaç duyar? Yeni doğmuş bir bebek 18 saate kadar, 1-2 yaşındakiler 12 ila 13 saat, okul öncesi çağındaki çocuklar ise yaklaşık 10 saat uykuya ihtiyaç duyarlar.
Eğer çocuğunuz gündüz şekerleme yapmazsa, uzmanlar daha erken yatırmanızı öneriyor.
3. Bebeğinizi emzirin
Anne sütü güçlü etkili, bağışıklığı artıran antikor ve akyuvarlar içerir. Emzirme, kulak enfeksiyonlarına, alerjilere, ishale, zatürreye, menenjite, idrar yolu enfeksiyonlarına ve ani bebek ölümü sendromuna karşı koruyabilir.
Araştırmalara göre emzirme bebeğinizin beyin gücünü de artıyor. Bebeği, insüline bağımlı diyabetten, Crohn hastalığından, kalın bağırsak iltihabından, ve belli kanser türlerinden hayatın sonraki aşamalarında koruyabiliyor.
Bazı uzmanlar, kolostrum, yani doğumdan sonraki birkaç günde göğüsten akan ince sarı sütsü sıvının özellikle hastalıklarla savaşan antikorlar bakımından zengin olduğunu belirtmektedir. Sağlık bakanlığı ve UNICEF, anne sütünü önermektedir.
4. Ailece Egzersiz Yapın
Araştırmalarda egzersiz yapmanın yetişkinlerde doğal öldürücü (natural killer) hücre sayısında artış gösterdiğini ve düzenli faaliyet çocuklarda da aynı şekilde fayda sağlayabileceğini söylüyor.
Çocuklarınızın hayat boyu spor alışkanlığı kazanmaları için iyi bir rol model olun.
5. Bakterilere Karşı Koruyun
Mikroplarla mücadele teknik olarak bağışıklığı güçlendirmez ama çocuğunuzun bağışıklık sistemindeki stresin azaltımasında harika bir yoldur. Çocuklarınızın ellerini sık sık ve sabunla yıkadığından emin olun.
Çocuklarınızın temizliğine özellikle yemek öncesi ve sonrası , dışarda oynadıktan, evcil hayvanlara dokunduktan, burunlarını sildikten, tuvaleti kullandıktan ve yuvadan geldikten sonra hususi özen göstermeye çalışın.
Dışarıdayken hızlı temizlik için tek kullanımlık ıslak mendiller taşıyın. Çocuklara evde el yıkama alışkanlığı kazandırmak için çocukların kendi sevecekleri renkte havlular, eğlenceli şekilde, renkte ve kokuda sabunlar almalarına izin verin.
Çocuğunuzun hastalandığında, onun diş fırçasını direkt atmanız da bu önlemler arasında yer almalıdır. Bir çocuk aynı grip ya da soğuk algınlığı virüsüne iki kez yakalanmayabilir ama virüs bir diş fırçasından diğerine atlayarak diğer aile üyelerinde enfeksiyona neden olabilir.
Ama eğer Streptokok Boğaz ağrısı gibi, bakteriyel bir enfeksiyon ise, çocuğunuz ilkin hastalığa yakalandığından aynı bakterilerden tekrar enfeksiyon kapabilir. Bu yüzden diş fırçasından kurtulmak hem çocuğunuzu hem de ailenizi koruyabilir.
6. Pasif Sigara İçiciliğe Karşı Koruyun
Siz ya da eşiniz sigara içiyorsa bırakın. Sigaranın 4 binden fazla toksin içerdiği ve bunların çoğunun vücuttaki hücreleri tahriş ettiği ya da öldürdüğü bilinmektedir.
Çocuklar daha hızlı nefes aldıkları ve onların doğal detoksifikasyon sistemleri daha az gelişmiş olduğu için pasif sigara içiciliğinin zararlı etkilerine karşı yetişkinlere nazaran daha hassaslar. Pasif sigara içiciliği ani bebek ölümü sendromu, bronşit, kulak iltihabı ve astım risklerini arttırıyor.
Ayrıca sinirsel gelişimi ve zeka gelişimini de etkileyebilir. Eğer sigarayı bırakamıyorsanız dışarda sigara içerek çocuğunuzun sağlığını tehdit eden riski önemli miktarda azaltabilirsiniz.
7. Çocuk Doktorunuzu Baskılamayın
Çocuğununuz her grip olduğunda, soğuk aldığında ya da franjit olduğunda doktorunuzu reçete ile antibiyotik yazması için teşvik etmek kötü bir fikir olabilir.
Uzmanlar, antibiyotiklerin sadece bakterilerden kaynaklı hastalıkları tedavi ettiğini, ama çocukluk dönemindeki bir çok hastalığın virüslerden kaynaklandığını söylemektedir.
Fakat araştırmalar, bir çok çocuk doktorunun, antibiyotiklerin zararlı olmayacağını sehven düşünen ailelerin baskısı ile, reçete ile antibiyotik verdiğini gösteriyor.
Not: Doktorlardan ve diğer sağlık uzmanlarından alınan bilgiler dahil olmak üzere buradaki bütün içerik sadece bilgi amaçlıdır. Doktorunuzun tedavisi, tanısı ve önerisi yerine geçemez. Tanı, öneri ve tedavi içerikli bilgiler için sağlık kuruluşuna, doktorunuza danışınız.
——————–
Aşağıdan diğer faydalı yazıları okuyabilirsiniz…