Sizlere üç soru sorsak ve cevabını yine kendimiz vermiş olsak nasıl olur?
Amacımız, yetişkinler olarak çocuktan öğrenme, çocuktan kopyalamak ne demektir, bir nebze olsun size ışık tutmaktır.
Şöyle ki:
Bebekler ve özellikle 0-7 yaş arası çok yoğun olmak üzere, 11-12 yaş öncesine kadar çocuklar dahil;
1. Niçin yerlerinde duramazlar ve devamlı “hareket” halindedirler?
2. Niçin her an bir şeylere “dokunmak” isterler?
3. Niçin sürekli olarak bir şeyler “yapmak” isterler?
Çocuk dünyasının böylesi hallerinin sebebine gelince;
Çocukların, uyku dışındaki söz konusu 3 yoğun hallerinin nedeni;
– Fazla enerjilerini ve streslerini atmak değildir.
– Kendilerine eğlence alanı oluşturmak hiç değildir.
– Ebeveynine, onları rahatsız etmekle; “Benimle ilgilenir misin?” mesajı vermek de değildir.
– “Sadece” bedensel gelişimlerini gerçekleştirmek, büyük-küçük kas gelişimlerini sağlamak değildir.
Çocukların adeta canhıraş istekle yaptıkları o üç tavrın nedeni;
İçlerindeki dizginlenemez derecede güçlü olan “MERAK” hissinden kaynaklanmaktadır.
Kimsenin önlerine geçmesine ve engellemesine tahammül edemedikleri “ÖĞRENME” isteğinden ileri gelmektedir.
Bu yüzdendir ki;
Çocuktan bu iki hissi çekip alın, geriye onun yalnızca iskeleti kalır.
Bu hali de ne kendisinin ne de başkalarının işine yarar.
Böylece çocuk, mekanik bir kişiliğe sahip olur.
Herkesin her dediğini yapmaya meyillidir artık.
Bir çok anne baba, çocuklarının yukarıdaki üç haline tahammülsüzlük gösterdiklerinde; onlar adına nelere engel olduklarını inanıyoruz ki şimdi çok daha net görmüş olurlar.
Sizler, çocuğunuzun üstünü başını sürekli temiz tutmaya çalışmakla, evin-eşyaların iç düzenini koruma kollama hevesinde olmakla aslında çocuğunuzun “geleceğini” kararttığınızı bilmek durumundasınız.
Bir şey daha;
Acaba, annelerin babaların, “Çocukları üzerinden, yani onları kendilerine model alarak kendilerini yetiştirmeleri gerekir”, şeklindeki uzman önerisinin anlamı nedir?
Yani ebeveynler, çocuklarına bakarak kendilerini nasıl yetiştirmelidir?
Onların hangi yönlerinden örnekler çıkarıp kendi yaşamlarına uygulamaları gerekir?
Bunun da bu konu ile ilgili cevabı tektir:
Ebeveynler, bebeklerinin ve çocuklarının o üç tavrına bakarak “kesintisiz” bir ÖĞRENME işlevi içinde olmalıdırlar.
Hangi konuda mı?
Tabi ki kendi işleri, yetişkin sorumlulukları konusunda değil.
Bilakis, çocuğu anlama konusunda.
Yoksa, çocuklarının o hallerine katlanmaları oldukça zordur.
Çocuk bu halleriyle annesine babasına, hayatın “merak ve öğrenmeden” ibaret olduğunu göstermiş oluyor, ayni zamanda.
Buna bağlı olan bir başka husus da, ebeveynlerin merak, istek ve arzularının hiçbir zaman sönmemesi hatta zayıflamaması gerekir.
Zayıflarsa ne olur?
Çocuktan o üç hal alınınca ne olursa, annelere babalara da o olur.
Mekanikleşirler.