Eve geldiğinizde karşılanmayı mı bekliyorsunuz, önce onu siz karşılayın.
-Kapınızı çalmadan odanıza girmesini istemiyorsanız, önce siz onun kapısını çalın.
-Konuşurken sözünüzü kesmesini istemiyorsanız, önce siz onun sözünü kesmeyin.
-Konuşurken dinlenmek mi istiyorsunuz, önce siz onu dinlemeyi öğrenin.
-Önemli günlerde hatırlanmak mı istiyorsunuz, önce siz onun için önemli olan şeyleri hatırlayın…
Çocuğunuza karşı bir şey yapmadan önce;
“Bu bana yapılmış olsa ne hissederdim?” sorusunu kendinize mutlaka sorun.
-Çocuğunuzun eşinizi saymasını istiyorsanız önce siz eşinizi sayın.
En önemlisi de verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.
(Çocuk evde, babası işte.
Baba işten gelir, çocuk kapıya babam gelmiş diye bağırarak koşar ve babasına sarılır.
Bu sefer baba evde, çocuk okulda.
Çocuk okuldan gelir ve babasının evde olduğunu görür, koşar ve
–Baba, ben geldim! diye bağırarak babasına gider ama babası tarafından ‘sus haberi duyamıyorum’ gibi bir tepkiyle karşılaşır. Aradan bir süre geçer, baba oğluna döner ve ‘ne haber oğlum?’ der.
-Peki, çocuk evde olduğu başka bir gün, baba işten gelse, çocuk babayı nasıl karşılar?)
Deniz AKSOYLU
https://www.facebook.com/3cocukannesiogrenciailekocu