Çocuğunuza saldırganlık modeli olmayın

Çocukların sergilediği saldırgan davranışların sürekliliğinin dikkate alınması gerektiğini belirten uzmanlar, ailelere büyük sorumluluk düştüğünü vurguluyor.

Uzmanlar, çocukların sergilediği saldırgan davranışların sürekliliği ve sıklığı ile ilgili ailelerin dikkatli olmasını istiyor.

Çocuklarda sık görülen davranış bozukluklarından birisinin de saldırganlık olduğunu belirten uzmanlar, bazı çocukların davranışlarıyla saldırganlıklarını açıkça sergilediğini belirtiyor.

Düşmanca oyunlar oynuyor

Bu durumda çocuk akranlarına ya da çevresindeki diğer insanlara vuruyor, tekme atıyor, bir şeyler fırlatıyor. Etrafındaki insanlara fiziksel zarar veriyor.

Bazı saldırgan çocuklar ise etrafındaki insanlara fiziksel zarar vermiyor; ancak düşmanca oyunlar oynayarak, oyuncakları kırarak saldırganlığını ortaya çıkarıyor.

Çocuğun sergilediği bu davranışları ne sıklıkla yaptığı ve ne düzeyde olduğu çok önemli.

Küçük çocukların büyük bir kısmında bu tarz hareketler gözlenebiliyor; ancak çocuk bu davranışları sürekli ve yineleyerek sergiliyorsa, bulunduğu ortamlarda özellikle arkadaşlarına karşı saldırgan davranıyorsa bu davranışların aile tarafından dikkate alınması gerekiyor.

Eyleme hazır ve geçimsiz çocuk

Saldırganlık küçük çocuklarda normal bir tepki biçimi olarak görülürken; çocuğun güvenlik, mutluluk ya da başka bir gereksinimi şekil değiştirerek başka bir biçimde ortaya çıkıyor.

Böylece saldırganlığı kişisel bir yaralanmanın bir başka şekilde sonuçlanması olarak da tanımlanabiliyor.

Sürekli ve aşırı biçimde saldırgan olan çocuk sinirli, anlaşılmaz, eyleme hazır ve aşırı geçimsiz oluyor. İlişkileri gergin ve sürtüşmeli hale dönüşürken, hemen hiddetniyor ve kavgaya hazır hale geliyor.

Bilek gücünü kullanıyor

Çocuk böyle bir durumda ise durmadan kuralları çiğniyor ve ceza görüyor. Ancak böylesi çocuklar cezadan etkilenmiyor ya da kısa süreli etkilenmiş gibi görünüyor.

Sonrasında ise olağan anlaşmazlıkları bile bilek gücüyle çözmeye çalışıyor. Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısız olan bu çocuklar, öfkesini yenemiyor ve ve hep kendini haklı çıkarmaya çalışıyor.

Bu çocuklar evde okulda sürekli sorun oluştururken, yetişkinlerle de sürekli çatışma içinde yer alıyor. Uzmanlar, genellikle erkek çocukların daha saldırgan olduğunu bildiriyor.

Saldırganlığın nedenleri

Uzmanlara göre saldırganlığın nedenleri şu şekilde sıralanıyor:

“Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi. Geleneksel kültürün erkek çocuğun saldırganlığını onaylaması.

Çocuğun yetişkinlerden katı ceza, anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi. Babanın uzun süreli yokluğunda, annenin sürekli çocuğun etrafında olmasıyla ortaya çıkan ortam.

Televizyon ve kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi. Ana-baba tutumlarının olumsuzluğu, çocukla aralarındaki iletişimin iyi olmaması.

Çocuğun ana-babasından dayak yemesi. Beyin zarı iltihabı, beyin zedelenmesi gibi fizyolojik sorunlar.”

Ebeveynlere uzmanlardan tavsiye

Peki çocuğu bu durumda olan bir aile ne yapmalı? Konunun uzmanları genel itibariyle yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

“Her şeyden önce anne-baba çocuğa saldırganlık modeli olmamalı. Çok fazla saldırgan davranışlara tolerans gösterilmemeli.

Saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemen gösterilmeli. Saldırgan davranışlar kesinlikle dayakla cezalandırılmamalı.

Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında, yetişkinler sakin davranmalı, anormal duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanmalı. Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmamalı, sakinleşmesini beklemeli ve daha sonra davranışı ile ilgili konuşulmalı.

Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verilmeli. Çocuk başarma duygusunu yaşamalı. Çocuğa bu davranışın dezavantajları gösterilmeli.

Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini, istediği şeyleri kaybettiğini görmeli ve yaşamalı.”

——————–

close
Hide picture
Send to E-mail