Çocukla muhatap olan bir anne baba, ya da bir öğretmen veya eğitmen olarak;
Aceleniz olduğu için,
Zamanınız daraldığı için,
Bıkıp bunaldığınız için,
Geç kaldığınız için…
çocuğunuza veya öğrencinize;
“hadi hadi” şeklinde seslenmeniz ve onu uyarmanız oldukça “soğuk” bir söylem ve uyarı tarzıdır.
Çocuklar;
Bu tarz bir ebeveyn ve öğretmen yaklaşımına karşı son derece güçlü içsel tepki geliştirirler.
Bunu da çekinmedikleri ebeveynlerine karşı anında gösterebilirler.
Kendisinden çekindikleri öğretmenlerine karşı ise;
– Dersten koparak,
– Öğretmenine karşı ilgisiz kalarak,
– Ders çalışmama ve ödev yapmama…şeklinde sergileyebilirler.
Çünkü o, kendisini sürekli “hadi hadi” diyerek sıkıştırmış ve acele ettirmiştir.
Peki bunun yerine çocuğunuza ve öğrencinize, gerektiğinde acele etmesi değil ama “hızlanması için” neler yapmanız gerekir?
Zira bir şekilde onu, zaman uyumuna alıştırmanız ve bunu sağlamanız kaçınılmaz hale gelir.
Bunun için, ilgili konularda üç yöntemin kullanılması, çocuğun bir nevi “gıcık” olduğu “hadi”leri sizden duymamasını sağlar diye düşünüyoruz.
Böylece, çocuğun “Kendi kendine” hızlanması ve zamana uyması tepkisizce sağlanmış olur.
Şöyle ki;
1. Çocuğunuzun kolunda kol saatinin her zaman bulunuyor olması gerekir.
2. “Hadi” demek yerine, ona aralıklarla saat gösterilerek zaman hatırlatılır.
3. Acele etmesi gereken konulara göre aşağıdaki hatırlatmalar yapılabilir:
– Tamam ama, yemeğin de yenmesi gerekiyor değil mi.
– Peki ama, ödevin bitmesi lazım.
– Zaman dolmak üzere, giyinmemiz şart.
– Tahtadaki yazıyı silmeden defterinize geçirmelisiniz.
– Tamam ama bu sayfanın okunması gerekiyor.
– Seni anlıyorum ama, servisi kaçılabilirsin.
– Uyumak istemiyorsun ama, geç yatmak erken kalkmak için zararlıdır.
Yahut;
– Hala giyinmemişsin ama.
– Ama hala dersine başlamamışsın.
– Kahvaltını hala bitirmemişsin ama,
– Hala testleri̇ çözmemişsin.
– Hala ödevini bitirmemişsin ama…
şeklinde “farklı” ve daha sıcak ve sempatik uyarılar, çocuğunuzun veya öğrencinizin size karşı olumsuz tepki geliştirmesini önleyebilir.