Çok üzgündü. Hatta ağlamaklı bir hali vardı. Misafirlik yaparak keyif almaya değil de, haşa huzurdan cenaze evine gitmiş gibiydik.
Bir akraba ziyaretinden söz ediyoruz.
Evin her iki sahibi de somurtkan olunca, eniştemden cesaret alamadığım için hanım ablama, dayanamadım ve sordum:
– Hayırdır, gelişimizden pek hoşnut görünmüyorsunuz?
– Haşa. Olur mu öyle şey. Sadece gürültünün tam göbeğinde teşrif ettiğiniz için henüz normale dönemedik de.
– O zaman ciddi bir sorun var demektir.
– Tam tersi, konuşulmaya bile değmeyen bir konu aslında.
– O denli basit konu sizi bu hale sokmuşsa, ciddi olanı ne yapar Allah bilir.
– Yok vallahi önemli değil.
– Biriniz bize o konuyu anlatmazsa bu son gelişimiz olur.
– Eniştenin heyheyleri üzerindeydi biraz az önce.
– Yahu abla, onu bilirim, pek kolay sinirlenmez. Şunu açıkça de bakalım hele.
– Çay bardağı, çay şekeri ve ev terliğinden koptu kıyamet.
– Canım ablam benim. Bir gün de ciddi bir konu için tartışın da merakla dinleyeyim sizi. Hayırdır nasıl oldu bu iş?
– Sizden önce oğlumuz ailece buradaydı. Çay ikramında her gün kullandığımız bardakları kullandım. Çay şekeri olarak da yine soframızdaki kesme şekerlerinden koydum. Gelinime de oğluma da evdeki sıradan ev terliklerini sürdüm ayaklarına. Bütün mesele bu.
– Sanki değil gibi…
– Vay efendim, ağır misafirler için kullandığımız çay bardaklarını niye kullanmamışım.
Özel misafirlerin çay tabaklarına kullandığımız ambalajlı esmer kesme şekerlerinden neden koymamışım. İşlemeli mişlemeli ev terliklerini neden ayaklarına sermemişim… Bir yığın laf.
– Evet ben de merak ettim, neden onları kullanmadın ablacığım?
– Ayol gelen kendi oğlum ve gelinim. Sonra sık sık gelirler. Ne gereği var ki?
– Var var. Hem de çok var.
– İyi bir de sen başlama şimdi.
– Hayır, başlamayacağım. Sadece noktayı koyacağım.
Şöyle ki;
Evin en süslü tabağında, o evin en kıymetlisine yemek ikram edilir.
Evin en göz kamaştıran çay bardağında, tabağında, evin en göz kamaştıran kişilerine çay ikram edilir.
Evin en gösterişli terliği, o evin en gösterişlilerine sunulur.
Yoksa size göre kendi oğlunuz ve gelininiz, bu evin en kıymetlisi, en göz kamaştıran, en gösterişlisi değil mi?