Göremiyorsun öyle değil mi anne, ruhumu ele geçiren elleri!
Bak çepeçevre sardılar her yanımı, kıpırdayacak yerim bile yok !
İsteklerin hiç bitmedi, benden hep bir şey olmamı istedin.
Olduğum şeyler sana yetmedi anne.
Ne yaptıysam senin için başarılı bir çocuk olamadım!
Hep yapamadığım şeyleri aklına kazıyıp durdun.
Ne zaman sevinecek olsam; keşke şunu da şöyle yapabilmiş olsaydın diyip hevesimi kursağımda bırakırdın..
En çok seni memnun etmek için çırpındım..
Senden ‘AFERİN OĞLUM BENİM’ sözünü duymak için çok çalıştım..
İşte tamam oldum anne..
En sonunda benden istediğin ne varsa her şeyi tas tamam ettim.
Bir hayli zamanımı aldı bunlar..
Bu güne kadar aramızdaki o görünmez duvarlar işte şimdi yerle bir olacak.
Başaramadım anne, meğerse ne de çok geç kalmışım..
İsteklerine yetişemedim.
Bir kez olsun evlat olarak; senden, takdir görmek istemiştim halbuki.
Çok mu zordu anne, çok mu zordu !
‘Aferin oğlum’ demek, beni hesapsızca bağrına basmak çok mu zordu ?
Bir kez olsun yeterli olduğumu hissettirmek çok mu zordu ?
Ben senin evladındım, yarış atın değil.
Bunu anlamak çok mu zordu ?
Sadece bir an olsun, beni olduğum gibi kabul etmek çok mu zordu anne ?
Söylesene!
Zor olduğu için mi tüm bunları benden esirgedin ?
Ahhh anne !
Ben yoruldum. Hem de çok…
Sana ihtiyacım olan anda yine yoksun..
Ve şimdi;
Beni sonsuz bir mahrumiyete teslim edip gittin anne !
Beni yarım bırakıp gittin anne…
Kübra KARTAL
birkitapbirkalem.blogspot.com