“Sevgili anne, yavaşla…
Daha önce çocuk oldun lakin anneliği hiç deneyimlemedin.
Kendine hata yapma şansı tanı.
Hatırla, çocukken hiç düşmedin mi?
Canın yanmadı mı?
Peki şimdi neden kendinden hemen koşmayı, her şeyi tastamam, eksiksiz, kusursuz yapmayı bekliyorsun ki?
Düştün diye yürümeye küstün mü?
“Yapamıyorum kahretsin,” diye vazgeçip, her şeye arkanı döndün mü?
Şimdi annelikte de bildiğin çıraksın.
O halde eline çekiç vurunca, acıyan canından korkmayasın.
Biliyor musun, sen çocuğuna kızdığında o kendini oyunla terapi ediyor ve unutuyor, lakin sen unutmuyor, kendini günlerce yiyip bitiriyorsun.
Yapma.
Bir hata yaptığında farkına vardın mı?
Bir daha yaşanmaması için önlem aldın mı?
Çocuğundan samimice özür diledin, kendini anlattın mı?
O zaman o çocuğun bu dünyadaki en mükemmel annesi SEN’sin.
Çocukların psikolojisi öyle her şeyden o kadar kolay etkilenmez.
Bunun için belli bir yanlış davranışa sistematik olarak maruz kalması gerekir.
Gevşe…
Sürekli hata yapmaktan korkarak en büyük hataya düşme.
Hata yaparsan, toplarsın.
Telafi eder tatlıya bağlarsın.
Hem unutma ki yalnızca Yaradan kusursuzdur, ne kadar çabalarsan çabala kusursuz olamazsın…
Hadi kalk sarıl yavruna, o yorgun yüreğinden ve uykuya hasret gözlerinden öperim…”
Funda Uçuk Er
Annelik En Güzel Delilik kitabından…